SELEN EKİNCİ İLE 40 GÜN BOYUNCA KİRTAN KRİYA MEDİTASYONU “Beş Elementin Işığında ”

Yaşamımızda tutunduğumuz tüm kimliklerimizden özgürleşerek, bizi görünenin ve bilinenin ötesindeki gerçek benliğimizle temas ettirecek kırk günlük bir yolculuk…

TARİH: 16 TEMMUZ – 24 AĞUSTOS

SAAT: 21:00-22:00

ONLİNE- ZOOM

5 hafta boyunca her Salı akşamı canlı buluşma ve 24 Ağustos Cumartesi günü  40. Güne özel kapanış buluşması

Buluşma Tarihleri:

1.Hafta: 16 Temmuz Salı  - Toprak Elementi

“TOHUM- GÜVEN- KÖKLENME”

2.Hafta: 23 Temmuz Salı - Su Elementi

“DUYGULAR - DUYULAR - İLİŞKİLER”

3.Hafta: 30 Temmuz Salı - Ateş Elementi

“NEŞE - İLHAM - YARATIM”

4.Hafta: 6 Ağustos Salı - Hava Elementi

“NEFESİN REHBERLİĞİ”

5.Hafta: 13 Ağustos Salı - Eter Elementi

“AÇIKLIK - BÜYÜME- GENİŞLEME”

6.Hafta: 24 Ağustos Cumartesi – 40.Gün 

“BİLİNÇ - AKIŞ – UYUM”

TAMAMLANMA

"Tüm yarım kalan işleri halletmek, odaklanmak ve konsantre olmak mı istiyorsunuz? İşte alışkanlıklarınızı pekiştirmenize ve değiştirmenize yardımcı olacak bir mantra. Bu mantra değişim için bir katalizördür. O yüzden ruhsal arınma süreciniz büyük ölçüde hızlanırsa şaşırmayın!"

~ Shakti Parwha Kaur

SA TA NA MA meditasyonu olarak da bilinen Kirtan Kriya Meditasyonu;

Kundalini Yoga Öğretisinin köklerini oluşturan temel pratiklerden biridir. Kundalini yoganın ilk Batılı kadın öğreticisi Shakti Parwa Kur, bu mantrayı “değişim için bir katalizör” olarak tanımlar. Bu kadim öğretinin içinde derinleşmek isteyen tüm öğrencilerin, bu pratiğin dönüştürücü etkilerini deneyimleyebilmeleri için en az 40 gün boyunca pratik etmesi önerilir.

Temel eğitimim sırasında ilk kez kendi kırk günlük yolculuğumu tamamladıktan sonra; ne zaman odağımın şimdiden, olduğum an’dan uzaklaştığını, zihnimin, bedenimden ayrılıp geçmiş ve gelecek arasında uçuş uçuş bir türbülansa yakalandığını farketsem, ruhum- bedenim ve zihnim ile hizalanmak için günlük pratiğimin baş köşesine yerleştirdiğim gözbebeklerimden biridir.

Neden 5 Elementin Işığında;

Kadim öğretilere göre hayattaki her şey beş elementten yapılmadır. Elementlerin toprak, su, ateş, hava ve eter gibi nitelikleri olmadan var olamaz, hayatımızı sürdüremez ve beslenemeyiz. Benzer bir biçimde ruhumuz da bu beş elementin içsel nitelikleri olmadan beslenemez, kendini devam ettiremez. Beş element birbiriyle uyum içinde olduğunda ruhumuz şifa bulur.

Yıllar önce ilk kez kendi doğum haritamla tanıştığımda, toprak elementinin değer olarak haritamda çok az olduğunu öğrenmiş ve neden bu yaşamda kendimi yerleşik hissedemediğimin yanıtı ile ilk  kez karşılaşmıştım. Bu bilgi beni önce derinden sarsa da sonrası kendi doğamı kabul edip “peki, kendi yaşam haritamın üzerine nasıl çıkarım” sorularıma cevap aramaya başladım.

Yaşamda dengelenmek için ihtiyacım olanın bedenimle çalışmaktan, onun varlığını kabul etmekten geçtiğini  ve yoga yapmanın buna katkı sağlayacağını öğrendiğimde ilk kez haftada 1 gün yoga dersleri almaya başladım. Ve bedenimden nasıl da kopuk bir yaşam sürdüğümü, ona yokmuş gibi davrandığımı ilk o zaman idrak etmeye başladım ancak yine de düzenli olarak yaşamımın merkezine almadığımdan tam da içine yerleşemediğimi farkediyordum.

Okulumun çatısı altında aldığım eğitimlerde, ilk kez sinir sistemimin, zihnimin ve duygularımın birbirleri ile etkileşimlerini fark etmeye ve izlemeye başladım.  Olanın içinde kalabilmenin yol haritasını çıkartmayı da öğrenmeye başladıkça bakış açımda değişmeye, genişlemeye başladı.  

Böylelikle, hava ve eter elementimin değerlerinin diğer elementlerime göre daha yüksek olmasının da etkisi ile, Taç çakramla  (başın tepe noktası) daha kolay bağlantı kurabildiğimden, kendimi yüksek bilinçle bağlantıda olduğum yerlerde uzun uzun tutarak “güvenli ve korunduğumu zannederken”  meğer kopuk - korungan hallerimi de yanıma alıp uzaya çıkıyormuşum… Yaşamımda bir süre boyunca, bu dünyada-dünyalı- bedenlenmiş bir insan olmanın gerçekliklerinden güzelce kaçmamı sağlayan güçlü bir kök strateji geliştirmiş olduğumu artık kabul edebiliyorum.

Kundalini Yoga Öğretisinin gücü, her gün düzenli yapılan pratiklerde yatar.

“Farkındalık Yogası” olarak da adlandırılan kundalini yoga temelde ateş elementi ile çalışır ancak her biri kendine has bir dizilimle uygulanan nefes, kriya (beden hareketleri) ve meditasyon pratikleri eşliğinde bütün elementlere temas eden bir sistemle çalıştığımızdan, bir pratiği arda arda deneyimledikçe  kendiliğinden elementlerin nitelikleri ile de dengelendiğimizi hissetmeye başlarız.  

Kundalini Yoga Pratiklerini deneyimledikçe, kendi yüksek benliğimize bağlanma modelimizi de fark etmeye başlıyor, daha bilinçli bir yerden iletişim kurmayı öğrenerek, artık  bize hizmetini tamamlamış kök stratejilerimizden de özgürleşmeye başlıyoruz. Bu farkındalık bizi kendi beden kabımıza güvenle yerleştirirken, içine doğmuş olduğumuz dünyaya ait hissedebilmemiz konusunda destekliyor.

Kundalini Yoga’yı diğer yoga ekollerinden ayıran en belirgin özelliği her bir kriya serisinin kendi reçetesinin ve diziliminin olmasıdır. Bütün derslerimizde, belli açılara yerleştirilmiş bu hareketlerin sırasını, sürelerini, mudraları, mantraları nefesimiz eşliğinde, bu pozların arasına gizlenmiş matematiği takip edecek şekilde pratik ederiz.

Bu dizilimi takip ettiğimizde, fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak çok hızlı ve güçlü dönüştürücü etkileri olan Kundalini Yoga pratiklerine, bazı kitaplarda ‘Kundalini Yoga Teknolojisi’ denmesinin en önemli nedenlerinden biri de budur.

Kirtan kriya meditasyonunda nefese yardımcı olarak imgelemenin yanı sıra mantra ve mudra kullanırız. Kadim kök sesler olarak bilinen “Sa Ta Na Ma” sesleri, Kirtan Kriya’nın temelini oluşturur.

Bu mantra, beş esas sesten oluşur. Bu seslerin birleşerek yaydığı titreşimler, her tekrarda parmak uçlarımızla temas ettikçe bizi bütün kimliklerimizin ötesindeki ben ile tanışma kapılarına doğru yürütürken, bu kadim öğretiye göre elementlerin ve gezegenlerin enerjilerini bedenimizde parmak uçlarımızda taşır, mudraya eşlik eden mantralar ve nefesimiz aracılığı ile gerçek potansiyelimizi açığa çıkartırız.

Bu kadim seslerin ve elementlerin asıl bilgeliğini “kendi doğum haritamızın üstüne çıkmak” dediğimiz tanımın ne demek olduğunu ise Kirtan Kriya’yı farklı zamanlarda  yeniden yeniden daha uzun sürelerle pratiğime aldıkça farketmeye, popüler astrolojik verilerle Kundalini Yoga’da pozların içine sessizce yerleştirilen bu ilmin, nasıl bir sanat olduğunu, bize anlatılanlarla arasındaki asıl farkı bu sayede idrak etmeye başladım…

“Yukarıda ne varsa, aşağıda da o vardır.”

Tüm eğitimlerimiz boyunca her birimize “kendiniz içinden geçmediğiniz bir pratiği sunmaya aceleyle başlamayın, sabırla kendi alanınızda her gün deneyimlemeye devam edin ve o pratiğin hücrelerinize işlenmesini bekleyin, kendi zamanı gelir” diye öğütler Rehberim. Kendi öğrenme sürecim boyunca kulağıma taktığım küpelerimden en kıymetlisidir bu öğüt.

40 gün boyunca hep birlikte kendimizi bu kıymetli meditasyona odakladıkça, her birimize sunacağı farklı farklı hediyelerinin merakı ile heyecanla atıyor kalbim.

Bu yolculuğa dair niyetim; Merkezimize öncelikle her gün pratikte kalabilmeyi öğrenmeyi yerleştirmek.

Bunun için ihtiyacımız olan zaman ve gayreti kendimize sunarken, birbirimizi grup enerjisi ile hem canlı derslerde hem de whatsapp grubumuzdan süreç boyunca desteklemek.

Her hafta o haftanın çalışma konusu olan elemente uygun kundalini yoga pratikleri ile aşama aşama bedenlerimizle bağlantımızı güçlendirirken, duygusal dayanaklılığımızı da arttıracak, kendi bedenimiz aracılığı ile bilginin ötesine geçip, topluluk desteğinin de gücü ile  kırk günün ve sonrasının tadına birlikte varacağımız bir yolculuğa eşlikçi olarak hizmet etmek temennim.

KİRTAN KRİYANIN FAYDALARI: 

*Araştırmalar, günde 12 dakika Kirtan Kriya meditasyonunu pratik etmenin Alzheimer hastalığının başlangıcını önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir.

*Stres hormonu olarak bilinen kortizol üzerindeki etkisiyle stresi azaltmaya yardımcı olarak, anksiyete ve kaygıyla başa çıkmaya destek olur.

*Odaklanma ve konsantrasyon becerimizi arttırır.

*Uykusuzluk, migren gibi kronikleşmiş rahatsızlıklarımızın azalmasında bedenimizi destekler.

*Sezgi gücümüzü geliştirir. Zihnimiz berraklaşır, anda olma kabiliyetimizi geliştiririz.

*Beden farkındalığımızı arttırır, duygusal dayanıklılığımızı güçlendirir. Bu sayede yaşamımızdaki durumlar karşısında tepki vermeyi değil yanıt vermeyi öğrenmeye başlarız.

*Meditasyon boyunca  Sa Ta Na Ma mantrasını seslendirdikçe, ağız kökünde üst damak üzerinde bulunan 84 ayrı meridyen noktasını uyarırız. Bu uyarı ile beyinde faydalı bir biyokimyasal dönüşüm tetiklenir. Mantrayı mudralarla  desteklemek, beynin motor-duyusal kısımlarındaki kan akışını iyileştirir.

*Zihnimizi köklenmiş kalıplarımızdan temizlerken, gün içinde Negatif ve Pozitif zihin arasındaki kontrolsüz gidip gelmelerimiz azalır,  bizi tarafsız - nötr zihnin dengesine taşır, böylece her anı bilinçli olarak deneyimlemeyi öğrenmenin kapılarını açmaya başlarız.

*Her gün pratiğimize devam ederek derinleştikçe bize berraklık, açıklık, kabul, şefkat, affedicilik ve bağımlılıklarımızdan özgürleşme cesareti verir.

*İç dünyamızda dengelendikçe, iyi hal, içsel huzur, denge ve sükunet kazanırız. Bizi sonlu olanın algısından alarak hakikatin sonsuz algısına taşır.

KAYIT SÜRECİ VE GENEL BİLGİLENDİRME:

*Atölyemize katılmak için daha önce yoga deneyiminiz olması gerekli değildir.

*Her seviyeye uygun, herkese açık bir programdır.

*Her ders sonrası zoom kaydı, kendi alanlarınızda da rahatlıkla pratiğe devam edebilmeniz için 7 gün boyunca açık olacak şekilde sizlerle paylaşılacaktır.

Ödeme seçenekleri hakkında bilgi almak ve yerinizi ayırmak için: info@kundalinibeyond.com e-mail adresimize “40 Gün Kirtan Kriya” başlıklı bir mail göndererek bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu yolculuğa katılmak için kalbinde daveti duyan herkesle buluşmak dileğiyle,

SAT NAM ✨

Kundalini Beyond

Selen Ekinci